

İSLAM'DA İBADETLERDE İLKELER VE İBADETLERİN FAYDALARI
İsteklilik Ve Samimiyet
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
(Bakara Suresi, 256 ayet)
İbadetler, gereğine inanarak ve isteyerek yapılmalıdır. Zorlama ve tehdit sonucunda, istemeyerek yapılan ibadetin Allah katında bir değeri yoktur. Mesela, çeşitli baskılarla, isteksiz kılınan bir namaz spor yapmaktan öteye geçmez; tutulan oruç da aç ve susuz kalmaktan başka bir anlam taşımaz. İbadetlerde gönüllülük esastır.
İnsanlar, çevresindekilere ancak öğüt verir, ibadet etmeleri yönünde tavsiye ve telkinde bulunur; kendi yaptığı ibadetlerle başkalarına güzel örnek olur. İnsanlar ibadet etmek için aslında gönüllü olmalıdırlar. Allah’ın kendilerine verdiği hayat, akıl, konuşma, görme, sevme, sevilme, yeme, içme gibi sayısız nimetlere karşı şükran borcunu öderken zorlanmamalıdırlar. “Nokta kadar menfaati için başkaları önünde virgül gibi eğilen”, “bir acı kahvenin hatırını kırk yıl unutmayan” insanoğlu her şeyini borçlu olduğu yaratıcısına, istekle ibadet etmek durumundadır. Samimiyet İbadet, temiz bir kalp ile samimi olarak yapılmalıdır. İbadet içtenlikle, maddi çıkar gütmeden, yalnız Allah’ın rızasını kazanmak için yapıldığında gerçek amacına ulaşır. Bu duyguya “ihlâs” denir.
Samimiyet bir kalp hareketi ve ruhsal bir tutumdur. İbadetteki niyetimizin ne olduğunu, samimi olup olmadığımızı Allah bilmektedir. Ona hiçbir şey gizli kalmaz. Allah ibadetlerimizi niyetlerimizdeki samimiyetimize göre değerlendirecektir. Çünkü “Ameller niyetlere göredir. Herkesin niyetine göre işlem yapılır.”(Buhari, Bed’ül-vahy) Allah’ın rızasını kazanmak, ibadetlerimizde ve günlük hayatımızda samimi olmakla mümkündür. Samimiyet ibadetin hem ruhu hem de özüdür. Samimi olmayan ibadetler, cansız ceset ve kuru bir ağaç gibidir. Allah, kendisine samimi olarak ibadet etmemizi (Zümer Suresi, 2. ayet) emretmektedir. Peygamberimiz de “Şüphesiz Allah, sadece kendisi için ve ancak kendisinin rızası gözetilerek yapılan amellerden başkasını kabul etmez.” (Nesai, Cihat)
Samimiyet, ibadetlerden zevk almamızı, yaratıcımızla yakınlaşmamızı sağlar. İçimizdeki fenalığın ve kötülüğün giderilmesine yardımcı olur. şeytan kötülükleri insanlara süslü gösterip azdıracağını; ancak samimi Müslümanlara etki edemeyeceğini (Hicr suresi, 40. ayet, - Sa’d suresi, 83. ayet) belirtmiştir. Bütün peygamberler samimiyet örneği göstererek, mücadelelerinde başarılı olmuşlardır. Allah’ın rızasını kazanmak için, Müslümanların samimi olarak yaptığı her güzel iş, bir ibadet gibidir ve kendisine sevap kazandırır. Bu bakımdan insanlar, öğrenciliğinde, iş hayatında, mesleki çalışmalarında, ailevi ve sosyal ilişkilerinde daima niyetini samimi tutmalı, Allah’ın rızasını gözeterek hareket etmelidir.